Cumhurbaşkanı Erdoğan, canlı yayında açıklamalarda bulundu
Erdoğan, deprem bölgesindeki gayrimenkullerde hak kayıplarının yaşanmaması için ekiplerin titiz bir çalışma yürüttüğünü söyledi. Enkazını kaldırdığımız bu yapıları yapmakla hata yapmamalıyız. Çünkü buradaki toprakların etüt raporları çok önemli.
Erdoğan, deprem bölgesindeki gayrimenkullerde hak kayıplarının yaşanmaması için ekiplerin titiz bir çalışma yürüttüğünü söyledi.
"BÜYÜK ŞEHİRLERDE KİRALAR ARTTI"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, büyük şehirlerde kiraların ciddi anlamda arttığını gördüklerini ifade etti.
Bugün Afyonkarahisar'da olduklarını, burada müze açtıklarını, ardından Eskişehir'e gittiklerini anlatan Erdoğan, Eskişehir'de bugüne kadar yapılmış en güçlü miting ve açılış törenlerini düzenlediklerini söyledi.
"KÖY EVLERİ BAYRAMDA TESLİM EDİLECEK"
"İlk köy evleri bayramda teslim edilecek. Kalıcı konutları planlanandan önce bitirmek mümkün mü?" sorusuna Erdoğan, "Bu çok iddialı bir açıklama veya yaklaşım olur. Şu anda Bakanlığımız bu konuda tüm imkanlarını seferber etti. Daha önceki tecrübelerimize dayanarak bir yıl dedik." cevabı verdi.Bunu Van, Bingöl, Antalya, Manavgat, Karadeniz ve Kastamonu'da uyguladıklarını hatırlatan Erdoğan, bu tecrübeyi deprem bölgesine de aktaracaklarını kaydetti.
Tüm firmaları seferber ettiklerini ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum'un tüm ekipleriyle çalışmalarını sürdürdüğünü ifade eden Erdoğan, bir yandan enkaz kaldırma çalışmalarının, bir yandan da zemin çalışmalarının devam ettiğini bildirdi. etüt çalışmaları devam etmektedir. Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"ONLARI YETİŞTİRMEYE GAYRET EDECEĞİZ"
"Enkazını kaldırdığımız bu inşaatları yapmak gibi bir hata yapmamalıyız. Çünkü buradaki toprakların etüt raporları çok önemli. Bu raporlar gelecek ki ona göre adım atalım. Ağır hasar var, orta hasar var. bir de bunların arasında bir hafif.Zarar çok az diyoruz.Tedbir almayalım takviyeye falan girmeyelim sıfırdan yıkalım bunları zemini sağlam olan yerlerde yapalım Zemin artı 3 zemin artı 4-5 bilmiyordunuz.Bunların hafif elemanlarla yapılması da önemli.Bunlar şu an itibariyle hassasiyetler dahilinde.Tünel ve radye kalıp sistemleri ile adımlar atıyoruz.Onları da yetiştirmeye gayret edeceğiz."Erdoğan, "Deprem mağdurlarına yeni yapılan taşınmazların tesliminde hak kaybı olup olmayacağı tartışılıyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?" sorusu üzerine, "Gayrimenkullerde herhangi bir hak kaybı yaşanmaması için ekiplerimiz titiz bir çalışma yürütüyor." söz konusu.
İzmir, Elazığ, Giresun, Manavgat'ta vatandaşın daha önceki afetlerde kaybettiği ev, iş yeri, dükkan gibi ne varsa devletin hepsini yeniden inşa ettiğini hatırlatan Erdoğan, burada bir hak kaybı olmadığının altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu depremden sonra da aynı hassasiyet içinde olduklarını belirterek, şunları söyledi:
"DEPREMZEDELERİN 2 EVİ VARDI"
"Deprem mağdurlarımızın iki dairesi vardı, ikisi de yıkıldı. Birine hak sahibi olarak yenisi yapılıyor. Diğerlerine ya rezerv alan ya da kentsel dönüşüm öneriliyor. Konut dağılımı da kura ile belirleniyor. Şehirlerimizde yapılan yeni yerleşim alanları ile yeni cazibe merkezleri ortaya çıkıyor.Ev sahibi olmak ve stokta kalmadığı için kiralık ev bulmak kolaylaşıyor.Bu arada üzüldük, inşallah bu konuyu bayramdan sonra hallederiz. Büyük şehirlerde kiraların arttığını görüyoruz. Bu vicdani, ahlaki, insani değil. Bu bir fırsatçılıktır. Bu fırsatçılığa yasal düzenlemelerle kesinlikle izin vermeyeceğiz.""Deprem riski tartışmalarının en yoğun olduğu yer İstanbul. Riskli bölgelerdeki yapıların taşınması konusundaki çalışmalar ne düzeyde?" Erdoğan'ın sorusuna, "Bakanlığımız İstanbul'un 39 ilçesini kapsayan risk haritası çıkardı. Buna göre İstanbul'da 220 bin bina ve yaklaşık 1,5 milyon bağımsız bölüm risk altında." cevabı verdi.
Bugüne kadar acil dönüşüm gerektiren toplam 695 bin konutun dönüşümünün tamamlandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentsel dönüşüm projelerini 39 ilçede 412 milyon metrekarelik 188 ayrı alanda sürdürdüklerini söyledi.
Bu kapsamda 93 bin konutun inşaatının devam ettiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"130 MİLYON METREKAREYE İHTİYACIMIZ VAR"
"Şimdi yeni bir hazırlık içindeyiz. İstanbul'da toplam nüfusu 1 milyon olan 2 ayrı şehir kuralım. Bu Kanal İstanbul'un bir tarafında 500 bin, diğer tarafında 500 bin olmak üzere böyle bir rezerv alanı oluşturalım. Avrupa ve Asya yakasında 500 bin, 500 bin ve 1 milyonluk rezerv alanı.Kentin iki yakasının çeperlerine kuracağımız bu yerleşimler adeta bir uydu şehir modeli olacak.Bunun için 130 milyon metrekareye ihtiyacımız var. Anadolu ve Avrupa yakasında metrelerce arsa Yerleri büyük ölçüde Bakanlığımız belirlemiştir.Bölgelerde yapılacak konutlar sadece riskli binasını dönüştürmek isteyen vatandaşlarımız için kullanılacaktır.Örneğin böylesini yaşadık. Avcılar'da sorun yok."İstanbul ile ilgili çalışmaları anlatan Erdoğan, "İstanbul'a ilave nüfus gelmeyecek, yeni nüfus gelmesine izin vermeyeceğiz. İstanbul'un merkezindeki riskli bölgelerde yoğunlaşan nüfusu depremin az olduğu çevrelere doğru dağıtacağız" dedi. 500 bin konutun da bir kısmını yerinde dönüştüreceğiz, "Bir kısmını da zemin etüdünün uygun ve uygun olduğu yerlerde yapacağız. Çünkü sağlıksız konutları dönüştürürken boş alanları yeşil alanlar ve sosyal donatı alanları ile kullanacağız. Böylece şehre yeni toplanma alanları kazandırmış olacağız." dedi.
İstanbul trafiğini rahatlatacaklarını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:
"BELLİ BİR BEDEL VAR"
"Şehrin havasını, suyunu, derelerini temizlemek zorundayız. Bu da benim belediye başkanlığımdan kalma tecrübem. Bakın şu anda Londra'da kalkıp Londra'nın merkezine giremezsiniz. Hepsi belli bir izne tabi. , Belli bir bedel var.Bu bedeli ödüyorsunuz bu şekilde giriyorsunuz.Bunun için 5 yıllık bir takvim hazırladık.Projemiz sadece İstanbul'u değil tüm Marmara ve Trakya'yı kapsıyor.Geliştireceğiz. konutuyla, sanayisiyle, kültürüyle, ticaretiyle tüm bölgeyi gelecekte yaşanabilecek depremlere karşı hazır hale getireceğiz. "Bu kapsamda afetlere karşı İstanbul Mekansal Strateji Planı'nı uyguluyoruz. Burada kültürel noktada bir adım atmış olduk. Yaptığımız? Rami'deki kışlayı getirdik, Milli Kütüphane'ye çevirdik. Şu anda her gün dolup taşıyor. İnsanlarla dolu. Tıpkı Ankara gibi" İstanbul'daki Cumhurbaşkanlığı Milli Kütüphanesi gibi 24 saat açık, ikramlı vs. Ege Bölgemiz için de benzer bir çalışma hazırlıyoruz. Rezerv Kent Projemizi deprem riskinin yüksek olduğu tüm bölgelerde yaygınlaştıracağız. 7 Coğrafi Bölgede, depremin yaşandığı yerlerden başlayarak 7 Rezerv Kent Projesi çalışmalarına başladık."
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TCG Anadolu gemisinin hizmete alınmasıyla ilgili olarak, "İki katına çıkaracağız, böylece denizlerdeki gücümüzü çok daha artıracağız" dedi. söz konusu.
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerde milletin takdire şayan bir dayanışma seferberliği gösterdiğini belirten Erdoğan, yüzyılın felaketine karşı yüzyılın dayanışmasının sergilendiğini vurguladı.
"KENTSEL DÖNÜŞÜM KONUSUNDA BİZE YARDIMCI OLUN"
Erdoğan, "Aynı seferberliği ve dayanışmayı deprem ve diğer afetlere hazırlık konusunda da göstermemiz gerekiyor. Vatandaşlarımdan bir kez daha rica ediyorum. Lütfen kentsel dönüşüm konusunda bize yardımcı olun. Kentsel dönüşüm ne oluyor. Muhalefet kentsel dönüşümle ilgili ve özellikle muhalefet vurguncu bir dönüşüm olarak ifade ederse Kemal Bey ayağa kalkıp 'Bu kentsel dönüşüm İstanbul Boğazı'nı seyretmek, seyretmek ve görmek için yapılıyor' dedi. İfadeleri tam bir deneyimsizlik." dedi.Çamlıca Camii'nin hemen altında kentsel dönüşüm yaptıklarını anlatan Erdoğan, ilk kez bu kentsel dönüşüme karşı çıkanların önlerini kestiğini belirterek, "Aynısını bize de yapın" dedi. söylediklerini aktardı.
Erdoğan, kentsel dönüşüm alanlarındaki binaların fiyatlarının da arttığını söyledi. Vatandaşların söz konusu konutlara yerleşmeye başladığını ifade eden Erdoğan, "Vatandaşların memnuniyetinden çok memnunum. Çünkü biz insanımızın can ve mal güvenliğinden başka bir şey düşünemiyoruz. Bu bizi çok mutlu ediyor. Ne mutlu vatandaşım orada güven içinde yaşıyor, o memnuniyet, Allah razı olsun diyor.” mutlu ediyor." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni planlarla, yeni projelerle hep birlikte şehirlerimizi, köylerimizi daha güvenilir hale getirelim" dedi. O çağırdı.
Üsküdar Belediyesi'nin dün gece Harem'de 50 bin kişilik iftar düzenlediğini, oradaki vatandaşlarla bir arada olduklarını, iftarın ardından Nevmekan'da üniversiteli öğrencilerle buluşup sohbet ettiklerini dile getiren Erdoğan, böyle mekanları görünce çok etkilendiklerini söyledi. ve mutlu hissetmek onu bir Başkan olarak mutlu etti.
Erdoğan, bu milletin tek bir ferdinin enkaz altında ölmesini istemediklerini söyledi.
"ARTIK MOLOZLARDAN KURTULDUK"
Üsküdar'da iftar yemeğinde deprem bölgesinden vatandaşların Üsküdar'daki Kredi ve Yurtlar Kurumu binalarında konakladığını belirten Erdoğan, "Artık molozlardan kurtulduk, bizi buraya siz getirdiniz, biz de yapıyoruz. Şimdi burada bir sorun yok. Önce geri dönelim." söylediklerini aktardı. Erdoğan, "Geri dönmeyeceksiniz. Oradaki binaları bitirelim, o zamana kadar siz burada çocuklarınızla rahat kalın. Yeme, içme, giyinme gibi bir derdiniz yok. Ama bitince sizi göndeririz" dedi. geldiğin yere geri dön."Seçim kampanyası sürecinde program ve atılacak adımlar sorulduğunda Erdoğan, şunları söyledi:
"40 YILLIK SİYASİ HAYATIM..."
"Bizim için siyasette hiçbir zaman bir duraksama, duraksama olmadı. 40 yıllık siyasi hayatım hep böyle yoğun geçti. Eşim ve çocuklarım benimle hep bu yoğunluğu yaşadılar. Bazı programlarda hep anlattım. Geldim. Bir gece eve geç saatte, odamın kapısına küçük bir pusula ile baktım, 'Baba bize de bir gece ayır'. Kızımın notu beni göremediği için sabah erkenden okula gidecek ben okula 01.00-01.30 da geldim tabi duygulandım sabah uğurlayınca tabi tabi üzülürsün gözlerin yaşarır bütün bu duygular içinde siyasi bir hayat ama onlarda da bir şey yok bunun dışında ömürleri boyunca üniversiteyi bitirmişler yurt dışında okumuşlar ama hiç hissetmemişler anneleri' Hissetme de. Öyle bir hayat yaşadık ki, şimdi burada da aynı hayatı yaşıyoruz.”Eşi Emine Erdoğan'ın da kendisi veya arkadaşlarıyla birlikte deprem bölgelerine gittiğini belirten Erdoğan, "Şimdi deprem bölgesinde bayramın ikinci ve üçüncü günleri için programlar yaptım. Ev teslimlerine gideceğim. Şimdiye kadar hep depremzedelerimizle iftar sofralarında bir araya geldik.Bazı yerlerde yeni evlerin temellerini attık.Ama şimdi bayramda teslim törenine gideceğiz.Köy teslimine gideceğiz. evler yanılmıyorsam 17 tane köy evi var projeler çok güzel şimdi o projelerin teslim töreninde olmamak hatta millet adına gelirlerini toplamak değil şimdi , bunu yaparken tek bir şeyi hedefliyorum, nedir bu, bazı iş adamlarımızı böyle yaparak cesaretlendirmiş olur muyuz?” ifadesini kullandı.
Köy evleri projesine dikkat çeken Erdoğan, evlerin yanında ahırların olduğunu, büyükbaş ve küçükbaş hayvanların da verileceğini bildirdi.
Erdoğan, "Oraya yerleşecek vatandaşım o hayvanların sütünü peynire falan çevirecek. Bunu paraya çevirerek vatandaşım 'Allah devletimden razı olsun' diyecek. Diyecek ki, çünkü devlet ne için var? Öyleyse devlet ne için var? Vatandaşı için, insanı için var." söz konusu.
Manavgat'ta da benzer evleri yaptıklarını ve ev sözü verdiklerinde inanmayanların olduğunu belirten Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:
"YANDAKİ EVE GİDELİM"
"Teslimat törenine gittim. Bir vatandaş 'Benim evime gelir misiniz' dedi. 'Senin evine değil yandaki eve gidelim' dedim, ona söz verdim. Sonra yan eve gittiğimde eşiyle yanıma geldi 'Başkanım sana bir şey söyleyeyim mi? İnanın bu evleri yapıp teslim edeceğinizi söylediğinizde size inanmadım. bu kadar kısa sürede bize. . ' “Traktörüm yandı. Ben şimdi ne yapacağım?" dedi, 'Traktörünüz bir hafta sonra size gelecek.' Hayır dedim.Bir hafta içinde traktörü verdim, çok duygulandı.Mesele şu ki siyaset yalan değil hakikat üzerine kurulur.Eğer siyaseti hakikat üzerine kurarsanız, o güveni verirseniz. halkına, bu insanlar seninle ölecek.CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürü iken hazırladığı "Vur Ama Dinle" kitapçığını gösteren Erdoğan, şunları söyledi:
"SAVAŞ AY'A GİDİP RAPOR YAZDIRTIYOR"
"Ne var bunda? İşte o acizliğin, kendi ağzında, kendi dilinde çöken ifadeleri var. War Moon programında o sefalet vardı, işte kendi diliyle anlatıyor. 'Tamam, hatalar yaptık, eksikliklerimiz var, Şu var, bu var vesaire ama biraz bizi dinleyin.' "Bu bir iktidarsızlık ifadesidir. Elbette herkes başkanlığını yaptığı kurumun başarısı hakkında kitap yazar. Kemal Bey, SSK'yı nasıl mahvettiğinin, yani başarısızlığının kitabını yazdı. Şaka değil, gerçek. Bu Bir Çekim Ama 'Dinle' adlı bir kitap hazırlıyor. Bu kitapta Kemal Bey kendi başarısızlığını itiraf ediyor. Ancak o kadar kibirlidir ki başarısızlığın sorumluluğunu kabul edemez. Hatta programında gösterdiği rezillik gerçek olmadığı için rahmetli Savaş Ay'a gidip rapor yazdırtıyor. Hastane sıralarında inleyen vatandaşımıza sorsaydın"Kasımpaşa'da doğup büyüdüğünü ifade eden Erdoğan, Cemil Taşçıoğlu'nun adını taşıyan Okmeydanı SSK Hastanesi'nin eski halini hatırlattı. Savaş Ay'ın programından dönemin hastaneleriyle ilgili bölümün izlendiği yayında Erdoğan, "Rahmetli Savaş Ay yaşasaydı, bugünkü şehir hastanelerini, eğitim ve araştırma hastanelerini görseydi, hasret kaldığı hastanelere kavuştu.” söz konusu.
Siyasette il başkanı olduğu dönemde bir örgütünde çalışan bir arkadaşının eşinin Okmeydanı SSK Hastanesi'ndeki doğumu sırasında vefat ettiğini anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"14 MAYIS..."
"Böyle sosyal devlet olur mu? Kemal Bey ne diyorsun bize? Senin devletle derdin mi var? Milletle derdin mi var? Biz bu terbiyeyle büyüdük. Nefes sağlık gibidir. Ondan sonra kalkıp böyle saçma sapan bir broşür hazırlıyorsunuz, bu sizi kurtarmaz. İşte 14 Mayıs, hesap sorulacağınız gün olacaktır."Kocaeli'de bu hafta bir şehir hastanesini daha hizmete açtıklarını ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Allah'a hamdolsun bu güzelliklerin hesabını ebedî âlemde vereceğiz. Biz bunları yaptık ve yolumuza çıkan hasta yakınlarının hepsi 'Allah senden razı olsun. Sen bize böyle nur içinde muamele ediyorsun' diyorlar. yer.' Şimdi vatandaşlarıma sesleniyorum bir yanda bu hastaneleri yapan Tayyip Erdoğan ve ekibi var, bir yanda Cumhur İttifakı var, yanda Kemal Bey'in yaptığı hastanelerin durumu var. SSK başkanı olduğu dönemde yaptırılmıştı. 'Kemal Bey'in yanındayız' Meclisteki uzantısıyla işbirliği yapan Kandil dağlı Dağlı, "Maalesef yedi kişilik bir tablo var diye haber gönderen teröristler tarafından savunuldu.
Bir yandan Togg'u denize indirdiklerini, diğer yandan TCG Anadolu'yu Sarayburnu'nda milletle tanıştırdıklarını belirten Erdoğan, "TCG Anadolu milletimizi milletimizle tanıştırırken, gemiyi ziyaret edenlerin hepsi bize dua ediyor. Ayrıca bunun bir maket olduğunu söylüyorlar.Togg. söz konusu.
TCG Anadolu'da 1300'den fazla personelin çalıştığını belirten Erdoğan, geminin bu personellerle mavi denizlere açılacağını ve buradan Türklerin gücünün dünyaya haykırılacağını ifade etti.
"İSPANYA İLE GÖRÜŞMEM VAR"
Erdoğan, "Şu an bununla yetinmiyoruz. İspanya ile görüşmem var, İspanyollarla bunu yaptık. İngilizlerle görüşmem var falan. Yaptığımız tüm bu görüşmelerle inşallah iki kat daha yaparız" dedi. şimdi bunun boyutu.Uçak gemimizi büyüteceğiz ve bu nedenle denizlerdeki gücümüzü çok daha artırmamız gerekiyor.İnşallah Barbaros'un torunları Barbaros'a layık olduğunu gösterecekler.Ama 14 Mayıs'ta gerekli desteği bekliyorum. vatandaşlarımdan." ifadesini kullandı.İstanbul'un Beşiktaş ilçesi Levent Mahallesi'nde inşa edilen Barbaros Hayrettin Paşa Camii'ni hatırlatan Erdoğan, "Barbaros Hayrettin Paşa'nın leventleri oradan sahile indiği için mekanın adı Levent, mahallenin adı da buradan geliyor. Camiye Barbaros Hayrettin Paşa Camii adını verdik.O bölgede bu büyüklükte cami olmadığı için ortaya muhteşem bir eser çıktı.'Barbaros Hayrettin'in torunlarına bu yakışır' dedik. Tezhip ve ebru başta olmak üzere tüm süslemeler denizin dalgalarını camlara işlemiştir.Bunun için tüm mimarlarımıza teşekkür ederiz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki dönemde aileyi ve gençleri ön planda tutacaklarını belirterek, "Artık bir ilke dönüşen iş ve hizmet projelerimizin yanı sıra aileyi güçlendirmeye ve gençlerimizi desteklemeye özel önem vereceğiz. AK Parti'nin klasikleri." söz konusu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi geçmişi ve tecrübesi doğrultusunda sahadaki durumu nasıl izlediği sorulduğunda, şunları söyledi:
"TÜRKİYE'Yİ BEN YÖNETİRİM"
"Bugüne kadar Kemal Bey dışında muhalefetteki diğerlerinin isimlerini zikretmedim. Ancak son zamanlarda koğuşlarından çıktıkları için bazen onları da tartışmak gerekiyor. Çünkü tarih Mayıs ayı. 14 seçim.Tabii bu ekipte çok yakın çalıştığım kişiler var.Biri başbakanlığa getirdiğim ve öyle bir hata yaptım ki,diğeri de başbakanlığa getirdiğim kişi. Küçük yaşta bakanlıklar.Bunların ekonomiyle falan alakası yok.O zamanlar IMF'nin başındaydı.Onunla bir görüşmemiz vardı.O toplantıda kendisine 'Bak gönderiyorsunuz' dedim. Biz, bu insanlar bize siyasi tavsiye vermeye gelmemeli. Parayı taksitlendirip iade ediyorlar. Ama kalkıp Türkiye'yi yönetemezler. Türkiye." 'Ben Türkiye'nin Başbakanıyım, Türkiye'yi ben yönetirim.' Adamın rengi biraz değişti tabi 2013'dü vs 2013'te IMF'nin ipini kestik 2003 iktidara gelme girişimimiz ve onlarla bu görüşmemizi yaptıktan sonra 2013'e kadar devam ettik. Paralar tamamen bitti, ödemeler bitti. Ondan sonra IMF ile ilişkilerimiz tamamen bitti. O dönemde Merkez Bankamızın döviz rezervleri 27.5 milyar dolar civarındaydı."Başbakanlığı döneminde Merkez Bankası'nın döviz rezervinin 135 milyar dolara ulaştığını ifade eden Erdoğan, "Şimdi zaman zaman gösteriş yapıyor. Oraya o getirdi. Son imzayı kim attı? Son imzayı atan başbakan. Son imza. Sen kimsin? Her şeyden önce haddini bileceksin. Onu koyan Başbakan değil de ne yapacaksın?" dedi.
Türk lirasından altı sıfır atılacağı zaman "Taksim Meydanı'na gidip böbürlenirdim" diyen köşe yazarlarının da olduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
"Bugün de yazıyorlar. Şimdi o duydu. Başbakanın konumu zaten belli. Bütün bunlarla beraber 2013'ten sonra IMF ile işleri bitirdik. Sonra ne oldu? CHP'nin çok övdüğü biri var. .ve İP saymanı,birbirlerine yakın oldukları için IMF ile görüştüler.Ne dedik 'Hayır biz kendi kendimize yeteriz.Borç almamıza gerek yok'. Ne oldu borca girmedik iflas mı ettik Aaa bu işi çok iyi biliyordunuz Ana muhalefet Çocuk muhalefet Ne oldu Batırdılar mı bizi İflas mı ettik biz yolumuza devam ediyoruz yol."
"FAİZİ İNDİRECEĞİZ"
Faiz indirimine yönelik eleştirilere değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Faizi indireceğiz, indirdik. Ne oldu? İflas mı ettik? Dünyada herkes hala faiz artırıyor. Biz indirdik. Faizi indiriyoruz” dedi. söz konusu. Enflasyonun da kademeli olarak düştüğünü belirten Erdoğan, şunları kaydetti:"Şu anda enflasyon durumu iyi değil, biraz yüksek. Ama çok daha yüksekti, buraya kadar indi ve daha da düşecek. Çünkü bizim için önemli olan yüksek enflasyon değil, faizlerin düşük olması. Yüksek" Düşük faizle yatırım. Bunu başarmak zorundayız. İşte bizim 5'li mantığımız: "Yatırım, istihdam, üretim, cari fazlaya dayalı büyüme var. Yani şu anda bu beş başlıkla bunu başarıyoruz ve üzerinde yürüyoruz. 14 Mayıs'tan sonra da bunu başarıyla sürdüreceğiz. Haklılığımız zaten dünyada takdir görüyor. "Yüksek 'Faizle doğru yapmadık' diyorlar. Bunu bize ikili görüşmelerimizde de ifade ediyorlar. İnşallah 14 Mayıs bunun en güzel habercisi olur. Milletimiz gelinen noktada asla tereddüt etmeyecektir. tarihi gelişmeler karşısında asla hata yapmaz.'
"Model Türk ekonomisinden geri dönüş yok diyorsunuz değil mi?" Erdoğan'ın sorusuna, "Dünyada herkes kendi modelini konuşuyor. Biz ona 'Türkiye Modeli' diyoruz. Türkiye Modeli ile dünyaya örnek olacağız. Onlar da görecek." cevabı verdi.