Sıla Türkoğlu ve Evrim Alasya, Kızılcık Şerbeti ile ilgili açıklama yaptılar
Kızılcık Şerbetinin oyuncuları Evrim Alasya ve Sıla Türkoğlu, hem dizi hem de canlandırdıkları karakterler hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
'Kızılcık Şerbeti'nin oyuncuları Evrim Alasya ve Sıla Türkoğlu, hem dizi hem de canlandırdıkları karakterler hakkında samimi açıklamalarda bulundu.
KIZILCIK ŞERBETİ OYUNCULARINDAN AÇIKLAMA
SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Kızılcık Şerbeti'nde 'Kıvılcım' ve 'Doğa' karakterlerini canlandıran Evrim Alasya ve Sıla Türkoğlu, Episode Dergisi'ne kapak oldu.
DEPREM İLE İLGİLİ KONUŞTULAR
Evrim Alasya, "Tarifi olmayan bir acı yaşadık" dedi. "Bu konuda ne yapılmalı? Depremi kader olmaktan çıkarmalıyız. Bunun için bireysel olarak çok çaba sarf ettim. Buradan herkese sesleniyorum."
Sıla Türkoğlu, "Öncelikle hepimize başsağlığı diliyorum. Aslında söyleyecek çok şeyim var ama bu kadar hassas bir konuyu konuşmak kolay değil. Tek temennim Türkiye olarak gerekli tedbirlerin alınmasıdır." Aynı acıyı bir daha yaşamamak için bir an önce."
"HERKES KENDİSİYLE ÇOK MEŞGUL"
Evrim Alasya: Ben bu işi ters iş olduğu için kabul ettim. Anlattığı konu toplum olarak asıl konumuzdur. Bir türlü aşamadığımız, yanlış yerlerden bakıp birbirimizi hırpaladığımız bir konu bu. Bence bu hikaye ile herkes hem kendisiyle yüzleşebilecek hem de ön yargılı olduğu kişilerin hayatlarıyla yüzleşebilecek, onları anlayabilecek ve empati kurabilecektir çünkü biz empatiden pek anlamayan bir toplumuz. Herkes kendisiyle çok meşgul. Bu iş beni çok heyecanlandırdı. Zaaflarıyla, korkularıyla, tıkanıklıklarıyla herkesin insanoğluyla aynı yerde olduğunu gösteren bir meslek, belki bu iş sayesinde başkalarına da hak vermeyi öğrenebiliriz, kimbilir.
Sıla Türkoğlu: Sanırım hepimiz işin etkisinin farkındaydık. Ya sevilecek, derdimizi anlatacaktık ya da çok tepki alacaktı. Tabii bu durum biraz tedirgin edici oldu ama hepimizin toplumumuzda inkar edilse de ayrımcılıkla karşılaştığımız zamanlar oldu. Hepimizin yaşadığı ortak bir sorunla ilgilenen bir işin parçası olmak beni heyecanlandıran nokta oldu.
"BİZ MANTIK İNSANLARI DEĞİLİZ"
Evrim Alasya: Evet, çünkü hepimiz ön yargılıyız. Tek bir girişle insanlar bana öyle kırıcı şeyler yazdılar ki... Herkes birbirini mahvetmek ne kadar kolay. Birbirimize karşı ne kadar ön yargılı, vahşi ve acımasız olduğumuzu çok daha net gördüm. İnsanlar 'Yazdığım bir kelime karşısındakini nasıl bir yıkıma uğratıyor?' diye soruyor. Ne yazık ki düşünemediği bir uyuşukluk da yaşıyor. Bana yazdıklarının onda birini sana anlatsam ne olur bir düşün, her birimize biraz terbiye diliyorum.
Sıla Türkoğlu: 'Doğa' 20'li yaşlarında. İdealleri olan akıllı ve güçlü bir kadındır. İlk başta, bana olan aşkından gözleri kör olan bir kızdı ama sanırım biraz gözleri bağlıydı. Bugünlerde aşkta 'Doğa'dan çok 'Doğa Ana' hissediyorum. Her zaman oynadığımız rollerin önümüze tesadüfen çıkmadığını düşünürüm, Sıla'ya benzer duyguları 'Nature'da görüyorum. Kendini ezdirmiyor, bir şeyleri kabul etmek yerine sorgulamayı biliyor, ben de öyle. Biz mantık insanları değiliz, daha duygusal davranıyoruz.
"ZORLUKLARI YARATAN BİZLERİZ"
Evrim Alasya: 'Kıvılcım' kuralları olan bir kadın. Bazı kurallarla düzenini korumaya çalışıyor, o. Kuralları koymazsa hayatında ve işinde düzeni bozması onun için korkunç bir şey ama bu kaçınılmaz. Bu hepimiz için geçerli. 'Kıvılcım' yüksek sesle konuştuğu her şeyle sınanıyor, ön yargılı, reddediyor, 'Asla olmaz' diyor. Hepimiz gibi. Bu yolculukta 'Kıvılcım'ın kırılma noktalarını, köşelerinin nasıl eğelendiğini görüyoruz.
Sıla Türkoğlu: Zorlukları yaratan bizleriz. Birbirimize saygı duymayı öğrenirsek, birbirimizi yargılamayı bırakırsak, genellikle sorgulanamayız. İlişkide farklılıklar güzeldir ama ortak bir dil bulmak gerekir. Aksi takdirde biraz zor olabilir. Ailemizde mahremiyete her zaman saygı vardır. İstemediğimiz halde ısrar ettikleri bir durumla hiç karşılaşmadık, yaşamayacağız da. O yüzden sanırım bu soruya bir cevabım yok. (gülüyor)
